چهارشنبه, ۵ مهر ۱۳۹۶، ۰۱:۳۵ ق.ظ
İran Rejimi'nin baskı ve hukuksuzluklarına
karşı biri gazeteci 2 kişi Türkiye'ye iltica etti. Van'da İnsan Hakları
Derneği'ne başvuran Gazeteci Areş Şoaş Erq ve idam cezasına çarptırılan
siyasetçi Ali Asker Korush Zamani, yaşadıklarına ilişkin açıklamalarda
bulundu.

Gazete Emek- İran Rejimi'nin baskı ve hukuksuzluklarına karşı biri gazeteci 2 kişi Türkiye'ye iltica etti. Van'da İnsan Hakları Derneği'ne başvuran Gazeteci Areş Şoaş Erq ve siyasetçi Ali Asker Korush Zamani, yaşadıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Areş Şoaş Erq, İran Rejimi'nin yolsuzluklarına yönelik haberler
yaptığı için 47 kırbaç ve 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. İranlı
Gazeteci'nin ayrıca bütün mal varlığı ve ekonomik ilişkilerine de tedbir
kararı konuldu.
Zamani ise Rejime karşı muhalefet yaptığı için önce 76 kırbaç cezası ardından ise idam cezasına çarptırıldı.
Areş Şoaş Erq yaptığı açıklamada, İran'da gazetecilerin insanlık dışı
uygulamalara maruz kaldığını belirterek, "İran'da basın ve ifade
özgürlüğü neredeyse hiç yoktur. Ülkemizde ciddi bir dikatörlük rejimi
var.
Resmi rakamlara göre 26 gazeteci cezaevinde
Ülkemizde bize yönelik zulmü uluslararası kamuoyuna anlatamıyoruz.
İran'da en kötü şartlar altına yaşayanlar gazetecilerdir. Şuanda resmi
verilere göre 26 gazeteci cezaevindedir. Resmi olmayan rakamlara göre
ise onlarca gazeteci cezaevindedir. Bazıları ise gözaltında
kaybettirildi. Ben devlet yetkililerinin aldığı rüşveti haberleştirdiğim
için ceza aldım. Türkiye dışında hiçbir ülkeye gidemediğim için buraya
geldim." diye konuştu.
Başta Kürtler olmak üzere 38 yıldır büyük bir zulüm altındayız
Ali Asker Korush Zamani ise İran'da bulunan siyasi gruplara yardım
ettiği ve onları evinde misafir ettiği için idam cezası aldığını
belirtti. Zamani, "İran rejimine karşı muhalefeti desteklediğim için
önce takibe alındım ardından ise gözaltına alınarak önce 76 kırbaç
cezası ve sonrasında ise idam cezası aldım. İran'da idam cezası çocuk
oyuncağı gibi olmuş durumda. Çok keyfi bir şekilde istedikleri kişiyi
idam edebiliyorlar. İran İslam Devleti, kurulduğundan beri, yani 38
yıldır büyük bir zulüm altında yaşıyoruz. Ülkemizde muhaliflere
neredeyse yaşama şansı tanınmıyor. Başta Kürtler olmak üzere İran'da
Rejim yanlısı olmayan herkes büyük bir baskı ve işkence altındadır. Dünyanın sesimizi duymasını istiyoruz" dedi.
İHD Van Şube Başkanı Murat Melet ise
İran ve Irak'da büyük bir insan hakları ihlalinin yaşandığını belirtti.
Melet, İdam'ın insanlık suçu olduğunu vurgulayarak, "Nerede yaşam
hakından bahsediliyorsa orada idam diye bir uygulamanın olmaması
gerekir. Türkiye'de de bu insanların çok fazla bir yaşam alanı yok.Bu insanların İran'a geri gönderilmemesi lazım.

İranlı Gazeteci Şoaş Erq ve Zamani basın açıklamasının ardından İnsan Hakları Derneği'ne resmi başvuruda bulundu.
متن فارسی این سخنرانی را (اینجا) بخوانید.